Kestane, bol lif içeren kış meyvelerinden bir tanesidir. Bu yiyecek eski zamanlarda Çin, Kore, Japonya ve Akdeniz ülkelerinde çok tutulan bir besin kaynağı olmuştur. Kestaneler düşük miktardaki yağ ve yüksek nişasta değerleri ile fındık ve türevlerinden daha farklıdır. Ufalanabilen bir yapısı mevcuttur. Lezzeti hafif tatlımsıdır. Normalde kış aylarında soba üzerinde pişirilerek tüketilen bir besin olmasına rağmen konserve hali ile yaz aylarında da kestane severler tarafından tüketilmektedir.
Eylül ayında yenmeye başlanıp kış boyunca tüketimi devam etmektedir. Kış besini olan kestane ekim ayından mart ayına kadar organik bir biçimde tüketilebilmektedir.
Taze organik bir gıda olmasından dolayı güçlü besleyici değeri mevcuttur. Aynı zamanda bir antioksidan görevi üstlenmektedir. Özellikle kamp yapan izciler tarafından kamp ateşi üzerinde pişirildiği çok lezzetli olmaktadır.
Kestane seçerken büyük olanları ve taze olanları tercih etmek gerekir. Özellikle kış aylarında çocuklar tarafından aranılan bir lezzettir. Şimdilerde sobalı evlerin sayısı azaldığı için dışarıdan hazır biçimde satılır.
Doyurucu olma özelliğinden ziyade beslenmeye katkı sağlayan pek çok besin öğesine sahiptir. Vitamin açısından oldukça zengin bir besindir. Diğer kabuklu yemişlere göre vitamin ve mineral bakımından üstündür. B1, B2 ve C vitaminleri bakımından zengin bir kaynaktır. Kestanenin sağlık bakımından faydaları çok fazladır.
Düşük kalorili olmasına karşın vitamin mineral ve diğer besleyici değerler açısından zengindir. Kırmızı kan hücreleri ve DNA sentezine yardımcı olacak folik asidi üretmektedir. Demir, kalsiyum, magnezyum, manganez ve fosfor gibi mineraller bakımından zengin bir besindir. Aynı zamanda 100 gram kadar kestane 518 mg potasyum ihtiva etmektedir. Kestanede badem ve fındıkta olduğu gibi gluten yoktur.
Antioksidan etkisi bulunduğu için kanser ve kalp rahatsızlıklarının riskini düşürmesi, sindirim olaylarını düzenlemesi, beyni geliştirmesi ve kemik yapısını güçlendirmesi genel faydaları arasında sayılabilir. Diğer faydalarını detaylı bir biçimde sıralamak gerekirse şunları söyleyebiliriz:
- Kestane bol miktarda lif içerdiğinden dolayı sindirim sistemi faaliyetlerine oldukça iyi gelmektedir. Bu lifler çözülebilir ve çözülemez olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. İşte bu lifler bağırsakların geçirgenliğini arttırarak boşaltımın kolaylaşmasına yardımcı olmaktadır.
- Pek çok fındık vb. Ürün karbonhidrat bakımından düşük seviyededir. Bu sebeple diyet yapanların listelerine ilave edilmektedir. Fakat kestanenin karbonhidrat seviyesi yüksektir. 3 avuç kadar kestanede neredeyse 45 gramlık karbonhidrat bulunmaktadır. Karbonhidratlar iyi birer enerji vericidir diyebiliriz. Kestanenin ihtiva ettiği karbonhidrat komplekstir. Yani sıradan karbonhidratların tam tersi bir biçimde iyi sindirilirler ve bu sebeple enerji dahi verirler.
- Beyin fonksiyonlarının çalışmasına büyük katkı sağlamaktadır.
- Kestanenin ihtiva ettiği mineraller antioksidan görevi üstlenmektedir. Serbest radikalleri emerek etkisiz konuma getirmektedir. Bu serbest radikaller bedende serbest biçimde bulunan ve istem dışı büyüme oluşturarak tümör yapan ve kansere neden olan zararlı hücrelerdir. Bu durumlardan korunmak için bolca antioksidan alınması gerekmektedir. Yetecek düzeyde antioksidan alımı kanser ve kalp rahatsızlıklarının önüne geçilmesine fayda sağlamaktadır.
- Kestane kemik yapısını destekleyerek güçlü kemiklerin oluşmasına katkı sağlamaktadır.
